Eczacı Danışmanlığında Yüzme Sporu-Bölüm 2

Dr.Ecz.Seda Noyan Kansuk’un hem bir Eczacı hem de profesyonel bir yüzücü olarak teorik ve pratik bilgilerini bizlerle paylaştığı faydalı yazı dizisine kaldığımız yerden devam ediyoruz.

  • Yüzme sporunda sakatlıkları önlemek için dikkat edilmesi gereken hususlar nelerdir?

Ne güzeldir ki, yüzme sporuna ait bugüne kadar kaydedilmiş bir sakatlık yoktur. Bilakis sakatlıkların tedavisinde önerilen bir spordur. Karşılaşılabilecek tek sakatlık, dikkatsizlikle olabilecek olanlardır.

  • Genel olarak amatör sporcuların ortak sorunudur. Spora başlangıçtan kısa süre sonra sporda daha yüksek performans elde edebilmek için takviyeler gündeme gelir ve genel yanlış olarak kulaktan dolma bilgiler ile ürün kullanımı söz konusu olur. Bir eczacı olarak yüzme sporu ile ilgilenen amatör veya profesyonel sporcu için önerilerimiz ve yaklaşımımız nasıl olmalıdır ?

Öyle ya da böyle, ben her zaman doğallıktan yanayım. Ancak herhangi bir spor dalına başlamadan önce, belirli kontrollerden geçmeli ve gerek kalp gerekse tüm metabolizma için gerekli tahliller yapılmalıdır.
Şayet herhangi bir mineral veya element eksikse bunların gerekli kaynaklardan veya farmasötik ürünlerden almak şarttır.
Zira bunların eksikliği, gıdalarla çok yavaş yerine konabilmektedir. Normal değerlere ulaşıldıktan sonra da düzenli ve sağlıklı beslenmeye devam edilmelidir.

İyi bir yüzücü olabilmek için yüksek kas yapısına sahip olmak zorunlu değildir.

Bu yüzden günümüzde diğer sporcuların, spor öncesi kullandığı protein ağırlıklı ürünlerin kullanılması tavsiye edilmez.
Sırf bu yüzden, yüzme sporcularına, kara antremanı da, fazla yaptırılmaz, zira kalın hantal veyahut da fazla gelişmiş bir vücudun esnekliği azalacağı veya sudaki kayma gücü sürtünmeden dolayı azalacağı için istenmez.
Ancak maraton yüzücülerine, her saat başı kaybedilen kalori ve su için takviye yapmak gereklidir. Bunun için de deniz üstündeki sallardan veya botlardan, sudan çıkmadan temin edilen 1000-1500 kalori civarında gıda takviyesi almak uygundur.

Burada söylenilen yardımcı ürünlere başvurulabilinir, çünkü deniz içinde katı gıda almak, zaman alıcı ve zor olduğu için kalorisi yüksek sıvı ya da jel formundaki vitaminli gıda takviyeleri ve su almak gereklidir.

Her spor alanında olduğu gibi yüzmede de beslenmenin önemi büyük, ancak bazı gıdaların eksikliğinde yüzerken hatta diğer spor dallarında da rastlanılan vücutta bazı mineral ve vitaminlerin eksikliği ya da fazlalığında karşılaşılır. Bunlardan biri de Laktik asitin vücutta birikimi ile ilgili sıkıntılardır.

Yüksek eforlu egzersizlerden sonra bazı yüzücülerde kramp ağrısı oluşabilir. Bu, kaslarda ve kanda biriken laktik asitten kaynaklanır. Laktik asit karaciğere taşınarak parçalanır, hem de üretildiği dokulara yakın veya uzak diğer dokulara taşınarak oralarda yakıt olarak kullanılır. Yani vücutta hızla parçalanır. Kandaki birikme, bu süre tamamen dinlenme ile geçirilse dahi yaklaşık 1-2 saat içinde yok olur. Tabii düşük efor gerektiren bir soğuma egzersizi ile biraz daha yavaş olmasına rağmen, egzersizden 2 saat sonra, kandaki seviye normale döner.

Bir diğer sıkıntı da et kesmesidir ki, buna da eksantrik kasılmaların neden olduğu bilinse de etki mekanizması bugün tam olarak henüz net değildir. Nedenin, kas liflerindeki lokalize mikro travmalar olduğu tezi ağırlıkla kabul edilmektedir.
Ağır egzersizden 24 saat sonra bu zarar görmüş dokular hassaslaşır ve enflamasyon başlar. Ertesi sabah kas lifleri yorulmuştur, mikroskobik yırtılmaları vardır ve enflamasyona uğramışlardır.
Zarar görmüş dokudan salınan kimyasal ajanlar ağrı reseptörlerini tetikler. Zarar görmüş dokuların yanı sıra bölgede artan kan dolaşımının kas dokusunda neden olduğu küçük şişmeler de bu reseptörleri harekete geçirir.

 

Kramp ve et kesmesinin önlenmesinin tek yolu, egzersizlerin ağırlığını yavaş yavaş artırmaktır.

 

Bunun dışında bir yol bilinmemektedir. Esnetme veya ısınma hareketleri bir dereceye kadar önleyebilir. Alışılmadık eksantirik kasılmalar içeren ve sonrasında ağrıya neden olan egzersizler sonrasında kaslar hızla adapte olup aynı tipte bir egzersizden sonra bu ağrıyı yaşamazlar. Buna “Repeated Bout” (yeniden karşılaşma olarak çevrilebilir) etkisi denir.
Yani benzer bir egzersiz, yeniden yapıldığında ilki kadar sıkıntı yaşatmaz. İşte bu nedenle egzersiz ağırlığını yavaş yavaş artırmak bu etkilerden kaçınmanın en güzel yoludur.

  • Yüzme sporuna başlamak isteyen ve ya bu spor amatörce uğraşan kişileri nasıl bir süreç beklemektedir. Bu sürecin kişide yarattığı olumlu ve olumsuz etkileri neler olabilir?

Yapılan araştırmalar, düzenli yüzmenin kalp dolaşım sistemi üzerinde olumlu yönde etkileri olduğunu gösterir. Örneğin koroner kalp hastalıklarına daha az rastlanmakta ve bu bireylerin kalp krizi geçirme olasılıkları düşmektedir. Ayrıca kalp ve beyin damarlarının tıkanmasına yol açan bir takım maddelerin azalmasına da yardımcı olmaktadır. Yüzme egzersizleri hem kasları güçlendirmekte hem de vücut koordinasyonunu gelişiminde çok önemli rol oynamaktadır.

Eklemler ve bağlar herhangi bir spora göre daha az zorlanmaktadır. kaslarında, eklemlerinde ya da iskelet sistemlerinde herhangi bir rahatsızlığı olanlara doktorlar tarafından önerilen tek spor yüzmedir. Kilolu kişilerin herhangi bir kara sporu yapması iskelet ve kas sistemine zarar verebilecekken, su ortamında yapacağı aktiviteler o bireyin üzerine etkiyen yerçekimi kuvvetini çok büyük oranda azalttığından kişiye risksiz egzersiz olanağı da sağlamaktadır.

Yetişkinlerde sigara ve alkol alışkanlığını azaltmakta, ayrıca aşırı şişmanlığı önlemektedir. Hamileliğinden önce ve hamileliği sırasında yüzme egzersizi yapan kadınlarda ölü ve erken doğum yapma oranı dikkat çekecek şekilde düşüktür.

Düzenli antreman yapan kişilerde, şeker hastalarının insülin duyarlılığını arttırmakta, bunun sonucu hastanın daha az insülin gereksinimi olmaktadır. En önemlisi de sinir sistemine ve insan psikolojisine faydalarıdır. Suya girdiğimizde hissettiğimiz rahatlama duygusu egzersiz sonrasında salgılanan endorfin hormonu ile birleşince yaşayacağınız psikolojik ve sinirsel rahatlama size başka bir egzersizin veremeyeceği hissiyatı yaşatır.

  • Sizce Spor Eczacılığı tanımı nasıl olmalıdır. Spor Eczacılığı bir uzmanlık dalı olmalı ise içeriği ve eğitim programı nasıl olmalıdır?

Spor Eczacılığı bir uzmanlık dalı olabilir yani bu konuda uzmanlaşmış eczacıların sporcular tarafından daha çok tercih edilmeleri ve doğru danışmanlık hizmeti verilmesi, sporcunun sağlığı açısından da son derece önemlidir. Üstelik günümüzde spor hekimliğinin olduğu bir alanda, buna cevap verecek bir spor eczacılığının da olması gerektiğini düşünüyorum.

Verilecek eğitimde ise; fizyoloji, anatomi, patoloji, farmakoloji ve farmakognozi ve botanik derslerinin ağırlıklı olacağı bir program sunulmalı bence. Tanımına gelince; “sporun insan sağlığı üzerine etkilerini inceleyen ve bu konuda insan metabolizmasına faydası olacak farmasötik ürünleri ve bunların üretiminin nasıl olması gerektiğini araştıran bilim dalı”diye olmalıdır.

  • Yüzme sporuna başlamak isteyenler için genel tavsiyeleriniz ve önerileriniz nelerdir.

Öncelikle açık su yüzücüsü olacaksanız, deniz korkunuz olmayacak; yani öyle yosunmuş balıkmış falan, bunlara takılırsanız ilerlemeniz pek mümkün değil. Ancak havuz için böyle bir sıkıntı yok.

İkincisi soğuk suda da yüzebilmeniz gerekiyor. Çünkü her ülkenin denizi, yazın bile bizimki kadar sıcak olmayabiliyor.

Üçüncüsü de kondüsyonunuzun olması gerekiyor ki bunun için de en azından haftanın 4 günü idman yapıp uzun mesafe yüzmeniz gerekiyor. Tabii ki hepsinden önemlisi sevmek ve bunun için zaman ayırmak gerekiyor.

Yani kısacası hayatınızdaki bazı şeylerden fedakarlık etmeniz gerekebiliyor. Bunun için hangi yaşta olduğunuz önemli değil. Sadece profesyönel olabilmek için çok küçük yaşlarda başlanması gerektiği unutulmamalı. Bu yüzden ailelerin eğitimi ve bu konuya destekleri çok önemli.

Günümüzde, ülkemizde belli başlı bazı spor dalları dışında kalan diğer spor dallarına maalesef pek ilgi gösterilmiyor. Yüzme hiç bir zaman bir futbol veya basketbol kadar da ilgi çekemiyor. Aslında, bu bir kısır döngü sanki. İlgi çekebilmesi için, bu sporun daha fazla yapılması gerekli. Daha fazla yapılması için de ilgi çekmesi gerekli. En azından son 3-4 senedir spor kanallarında dünya, Avrupa ya da olimpiyat yüzme yarışmaları naklen veriliyor.

Her zaman ve her yaşta, herkesin yapabileceği ve uzmanların en iyi spor olarak nitelendirdikleri bu spor için, geçmişe göre, artık çok daha fazla tesis ve imkan bulunmaktadır. Büyük kuruluşlar da yapılan projelere destek veriyor. Bu nedenle biraz daha ön plana çıkarak bizler ya da toplumda önde gelen kişiler, siyasetçiler veya sanatçılar yüzmeye dikkat çekebilirlerse ve örnek yüzme sporcularımız tv ve gazete gibi medya kuruluşlarında yer alabilirlerse, bu güzel ve yapılabilecek en sağlıklı sporun, halk arasında yayılmasına yardımcı olunabilir düşüncesindeyim.

Yeni nesillerin sağlıklı ve başarılı olabilmeleri için daha çok spor yapan disiplinli ve fedakar anne babalara ihtiyacı var . O yüzden hepimizin en azından ilgi duyduğu ve yapabileceği bir spor dalına zaman ayırmamız gerekiyor.

 

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir